Son aylarda şarkıları müzik kanallarında en çok çalınan genç...İlk klibi 'Afili Yalnızlık'ta kendisi görünmese de herkes adını bilip şarkılarını ezbere söylüyor.Ne görünmek, ne de tanınmak umrunda değil.''Önemli olan ortaya iyi bir iş çıkartmak'' diyor...Ve ortaya yalnızlığın hakim olduğu;söz ve sound bütünlüğü olan; internette en çok indirilen albümü koyuyor.
İlk grubu 6.Cadde'nin dağılmasının ardından solo kariyerine başlayan Emre Aydın'la müzikten hayallerine, aşktan hayata bakışına kadar pek çok konuda konuştuk...
'Afili Yalnızlık' pek afili bir başarı getirdi sana... '6.Cadde' dağıldığında böylesi bir başarıyı hayal ediyor muydun?
Emre Aydın:Düşünüyordum,ama biraz daha uzun vadede olur diye tahmin ediyordum.Albüm iyi pazarlandığı için kısa sürede insanlar haberdar oldu.Genellikle de beğenildi ve bu yüzden geri dönüşü iyi oldu.Bu kadar kısa sürede geri dönüş olmasında şirketimin de büyük etkisi var.
İyi işlerin yerini bulacağını düşünenlerden misin?
Emre Aydın:Bulması lazım, yoksa insanın içinden bir şey yapmak gelmez.Ayrıca promosyon yapılırsa kısa sürede herkesin haberi oluyor, yok yapılmazsa da kulaktan kulağa daha uzun sürede yayılıyor.Ama elbette promosyon eksikliği yüzünden arada kaynayan ve müzik yapmayı bırakan birçok iyi müzisyen de var.
Müzik sektörünün en büyük kabusu korsan ve mp3'ler...Senin albümün internette en çok indirilen albümlerin başında.Albümün çıkmadan önce bir şarkını da internette yayınlamıştın.Sence internet, müzik sektörünün öönünde bir bela mı yoksa fırsat mı?
Emre Aydın:Bela! Şöyle ki: eğer internet hukuku geliştirilirse ve denetim mekanizmaları olursa o zaman internet,müzik için de yaralı olabilir.Ama şu anda sadece albümler indiriliyor...Sonsuz bir özgürlük var.Sadece bunun için iki dk. harcadığından genelde indirdiğini bile dinlemiyor.Dolayısıyla şu an plak sektörünü bitirmiş durumda internet.Yurt dışında ise durum daha farklı...Ekonomik durumları iyi olduğundan, hala arşiv yapanlar var.İnsanlar orjinal CD'ler ellerinde olsun istiyorlar.Bu sorunun nasıl çözüleceği konusunda gerçekten bir fikrim yok.Yasal mp3 siteleri kuruldu ama bedava indirebilecekken kimse tutup da kredi kartı numarasını vermek istemiyor.
Uzun zamandır bu kadar farklı ve hakkında konuşulan bir klip olmamıştı.Klip kimin fikriydi?
Emre Aydın:Yon Thomas 'ın fikriydi.Onunla Sing Your Song yarışmasında tanışmıştık.Yarışmanın görüntü yönetmeniydi.Albümü özetliyor diye Afili Yalnızlığı seçtik.Tesadüfen o da Türkiye'deydi.Teklif ettik.O da kabul etti.''Ben senaryosunu yazarım'' dedi.Türk yönetmenlerde hatiplik çok fazladır...Çok güzel anlatırlar bir şeyi ama sonrasında çıkan iş hiç öyle olmuyor.Yon Thomas'ın Norah Jones'a, Pearl Jam'e yaptığı diğer prodiksiyonlarını da bildiğimiz için ''Tamamdır!'' dedik...Şebnem Dönmez de kabul etti.Yani klibin başarısı tamamen eikbin ve Yon Thomas'ın başarısıdır.
İlk klibinde, hiç görünmeyeceğini öğrenidiğinde ne hissettin?
Emre Aydın:Ben o sırada Şebnem Dönmez oynayacağı için çok heyecanlıydım.Ben zaten bir yerden sonra görünmenin rasyonel bir şey olduğunu süşünmüyorum.Şöyle ki; ben bir sürü insanı hem klibinde hem de televizyonda birçok programda görüyorum.Ama çok gördüğüm için de birinin gidip albümünü almıyorum.Televizyonda şarkı söylerken birini görüp etkilenmek başka bir şey.Sonuçta söyleyeceğim: önemli olan ortaya iyi bir iş çıkması.Tek kriter benim için bu!.. Klipte hiç görünmeyeyim gibi bir derdim de yoktu.
6.Cadde olarak'Sing Your Song' yarışmasında 1500 kişi arasından 1. seçildiniz.Gerçekten büyük bir başarı.Peki sesini duyurabilmek için müzik yarışmaları doğru adresler mi?
Emre Aydın:Tamamen yarışmanın niteliğine bağlı...Bence'popstar'lar doğru adresler değil.Yarışma, beste odaklıysa doğru geliyor bana.Bir de elbette jüri çok önemli.Yıldız yaratmaya yönelik programlar zaten baştan yanlış.Çünkü yarışmacıyı destek isteyen biri konumuna getiriyorsunuz.Yıldızlık mantalitesine ters.Yıldızın öncelikle ulaşılmaz olması gerekir.
Dolayısıyla, baştan yıldız olma şansı yok ediliyor!
Emre Aydın:Evet.Ondan sonra da yıldız çıkmıyor, çıkmaz da zaten.Eğer yarışmalar beste odaklı olursa müzik endüstrisi için gayet iyi bir yöntem diye düşünüyorum.
4 yıldır profesyonel müzik kariyerin var.Bu süre içerisinde en heyecanlandığın an hangisiydi?
Emre Aydın:vallahi galiba Ocak ayındaki İzmir konserimdi.3000 kişi kapasiteli yeni bir yer açıldı.Sahne öncesi bana dolu olduğunu söylediler ama çıktıktan sonra bir 5 dk. ciddi bocaladım, konsantre olamadım.Seneler içinde kalabalığı kontrol etmeyi öğreniyorsunuz ama o kadar büyük bir kalabalığa nasıl hakim olacağım diye bir 5 dk. bocaladım.En heyecanlandığım an sanırım o andı...
Sözle müzik eşit ağırlıkta mı senin için?
Emre Aydın:Dünyada da Türkiye'de de söz geri plana atılmaya başlandı.Enstrümantal müzik kabülümdür.Ama onun haricinde şarkı bir şey anlatmıyorsa, benim için hiçbir şey ifade etmiyor.Dinleyici olarak da böyle albümlerden hoşlandığım için; sözüne de, müziğine de, sahnesine de özen göstermeye çalışıyorum.
Peki iyi bir rock şarkıcısı olmak için biraz depresif biraz da melankolik olmak mı gerekiyor?
Emre Aydın:Yok.Sadece yine bir dinleyici olarak cevap verebilirim...Yaptıkları şarkıların bir şey anlatması gerekiyor.On şarkılık bir albümün içinde kötü bulabileceğim ve bana hitap etmeyen şarkılar da olabilir ama bir şeyler anlatıyorsa benim için değerli bir albümdür.
Sence albümün tek bir soundu mu olması gerekiyor, yoksa farklı renklere de yer vermeli mi?
Emre Aydın:Bu benim hala kafamı kurcalayan bir şey...6.Cadde'nin albümünde pek çok alakasız şarkı vardı.Ska şarkısı bile vardı içinde...Benim için sound bütünlüğü çok önemli, sözsel bütünlük de önemli.Uzun vadeli olduğunu düşündüğüm albümler de öyle albümler.Dolayısıyla ben albümümde tek bir sound olsun istedim.Ama MFÖ'den Özkan da ''Bunun doğrusu: şarkılar ne istiyorsa onu vermektir,böyelikle kalıcı olabilirsiniz!'' dedi.Örnekler aslında tersini gösteriyor.Ben mesela Placebo'nun bana ne hissettireceğini biliyorum ve bundan hoşlanıyorum.Dolayısıyla bence sound bütünlüğü de söz bütünlüğü de çok önemli...
("MAG" Dergisi Mart 2007 Sayısı)
Röportajın daha devamıda var.. Ama bu kadarını bulabildim...